Arif Öztürk

Arif Öztürk


Milli Mücadele'de Geyve (9)

07 Mayıs 2020 - 00:06

ANZAVUR GEYVE BOĞAZI’NA SALDIRIYOR

Kandıra’dan Adapazarı’na dönen Anzavur, 14 Mayıs’ta Geyve Boğazı’na hücum etmek için harekete geçer. 15 Mayıs 1920 günü bin kişiyi bulan kuvvetiyle Geyve Boğazı’na şiddetli bir taarruzda bulunur. Arka arkaya yaptığı taarruzlarla Doğançay’ı almağa muvaffak olur. Aynı gün İzmit ve havalisi kumandanı Binbaşı Hüsnü Bey, İstanbul Harbiye Nezaretinden "..Geyve Boğazına karşı harekât-ı taarruziye geçmek için asker ve cephanenin Arifiye’ye sevki ve gerekirse karargahın Adapazarı’na taşınması için İngiltere nezdinde girişimde bulunularak hususi bir trenin verilmesini’’ ister. Doğançay’ı almış olan Anzavur, Doğançay demir yolu köprüsünden faydalanarak Sakarya’nın batısına geçmeyi dener. Ancak buna muaffak olamayarak, çok sayıda kayıp vererek geri çekilir. Buradan Doğançay İstasyonu’na doğru ilerlemeye çalıştıysa da milli kuvvetlerce durdurulur. Çarpışmalar akşama kadar sürer. Akşam üzeri milli kuvvetler, Binbaşı Saffet Bey’in desteğinde karşı taarruza geçerler. Bu taarruz karşısında Anzavur kuvvetleri tutunamayarak geri çekilmiştir. Bu yaşananları Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa’nın yazdığı Milli Mücadele Hatıraları’na bakarak anlamaya çalışalım. (Sayfa 383)

     "Hâlbuki karşı tarafın 15 Mayıs ta (1920) harekete geçeceği anlaşılmıştı. …. Doğançay-İkramiye (Geyve Boğazı'nın Şimal methalı) hattını tahkim ettirip burasını kuvvetlice tutturduktan, Sapanca ve İzmit’ten Geyve Boğazı'nın garbına ve cenubu garbisine gelen dağ yolarını kapattıktan sonra Erkânı Harp Reisim Saffet Bey kumandasındaki Milli Müfrezelerden oluşan bir taarruz kolunu Değirmendere’nin garbında hazırlatmıştım. Kuvvetlerimin tamamı taarruza geçecek asilerin yarısı oranındaydı. 15 Mayıs 1920 sabah  Kışlaçay’ın batısındaki bir dağın yamacında bulunan ormanlığa girdiğimizde …. Ağaçların üstlerine gizlenmiş olan asiler üzerimize ateş açmışlardı. Bunu Doğançay taraflarındaki ateş baskınları takip etmişti.
     - Fuat Paşa teslim ol! Diye bağırıyorlardı.
…Önümde az bir mesafe ile yaverim İdris Çora, süvari takım kumandanı Sami Efendi öncü olarak gidiyorlardı. Arkamda bölük kumandanı Recep Efendi elinde hafif makineli tüfek olduğu halde teker kol nizamında yürüyen süvari bölüğünün başında geliyordu. Makineli tüfeklerle ağaçların taranması neticesinde birkaç asi vuruldu. Biraz sonra asilerden sağ kalanlar kendilerini ağaçlardan yere atmışlar, kaçmağa başlamışlardı. Bunlardan bir kısmı yakalanarak esir edilmiştir.’’

Bu olaylarda Ali Fuat Paşanın yanında olan Geyve Günhoşlar Köyünden Hüseyin Onbaşı (Yıldırım)  bu olayı ben çocuk iken şöyle anlatmıştı: "Asiler ağaçların tepelerine çıkıp saklanmışlar. Biz yaklaştığımızda üzerimize ateş açtılar. Bir subayımız yaralandı. Bizde onları ağaçlarda kuş avlar gibi avladık.’’  

         15 Mayıs 1920 saat 12'de Ali Fuat Paşa yanındakilerle Doğançay’a gelir. Bundan sonrasını Ali Fuat Paşa şöyle anlatır.
 "Binden fazla asi birçok kollar teşkil ederek Doğançay’ın şimalindaki kesif ormanlı tepeleri ele geçirdikten sonra iki kola ayrılarak taarruzlarına devam etmişlerdir. Bir kol Doğançay demir yolu köprüsünden Sakarya’nın batısına geçmek istedi. Yürük civarında mevzi almış olan 2 toplu bir sahra bataryasının atışları asilere felaket verdirdi. Sakarya’nın batısına geçemediler. Diğer kol Doğançay istasyonuna doğru yürümüştü. Beraberimde bulunan süvari bölüğünün piyade savaşı ile mukabelesi üzerine durdurulmuştu. Bu sırada Recep Efendi ve makineli tüfek efradı esir düştü. (Recep Efendi götürülürken kendini Sakarya Nehrine atarak kurtulur.) Asiler öğleden sonra akşama kadar saldırıya devam etmişlerdi. Saat on yedi de 70. Piyade alayının üçüncü taburuna Doğançay’dan topçu himayesi altında karşı taarruz yaptırarak asiler dağıldılar. Doğançay’ın kuzeyinde ve Değirmendere’nin batısında şiddetli çatışmalar olurken, Sakarya’nın batısında Hilafet Kolordusuna mensup bir piyade alayı topçu desteğinde İlmiye ve İkramiye köylerimizdeki mevzilerimize bazı tesirsiz taarruz hareketleri yapmışlardır. Saffet Bey kolunun taarruz hareketlerinde Yaverim Süvari Mülazım Saim ile Süvari Yüzbaşı İbrahim Efendiler bilhassa katılmışlardır. Bu çatışmalarda bende ellerimden yaralanmıştım. Asilerin o günkü hareketlerini Anzavur idare etmişti. Anzavur akşama doğru müfrezelerimizin takibinden yakasını kurtarmak için evrak ve eşyalarını bırakarak Adapazarı’na kaçmıştı.’’
    (Bir sonraki yazı: ANZAVUR KUVVETLERİ GEYVE’YE SALDIRIYOR)

        Arif Öztürk

 

Bu yazı 3199 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum