Havale-EFT yaparken dikkat: Paranız takipte

Yusuf İleri yazdı; Havale-EFT yaparken aman dikkat: Paranız takipte Yeminli Mali Müşavir Yusuf İleri, maliyenin havale ve EFT işlemlerini mercek altında tuttuğunu ve dikkat edilmesi gerekenleri yazdı. İşte detaylar...

Havale-EFT yaparken dikkat: Paranız takipte
08 Aralık 2024 - 23:10
Yeminli Mali Müşavir ve OdaTv köşe yazarı Yusuf İleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın vatandaşların banka işlemlerini takip ettiğini ve havale-EFT gibi işlemlerin mercek altında olduğunu yazdı. İleri, OdaTv'de yayımlanan 'Havale-EFT yaparken aman dikkat: Paranız takipte' başlıklı yazısında takip sisteminin nasıl işlediğini ve bakanlığın dikkat ettiği hususları anlattı. 

Yeminli Mali Müşavir Yusuf İleri'nin banka işlemleriyle ilgili yazısı şu şekilde;

Geçen hafta tüketicilerin alım ve satışlarının Maliye tarafından inceleneceğini, buna ilişkin hukuki ve idari altyapının tatbiki mümkün hale gelen cezalarla tamamlandığını yazmıştım Benzeri bir düzenleme de para hareketleri alanında yapıldı.
Malum, paranın; değer ölçüsü, değer biriktirme aracı ve ödeme aracı olmak gibi üç özelliği vardır. İşte Maliye, paranın ödeme aracı özelliğinden yürüyecek.
Böylece Türkiye’de yaşayıp alışveriş yapan, para harcayan 85 milyonun hem belge trafiği hem de para hareketleri izleniyor olacak.
Belge sistemiyle ilgili uygulama 02.08.2024 tarihinde, para hareketleriyle ilgili olanı ise 18.10.2024 tarihinde yürürlüğe girdi.
Dikkat edilmezse her an her gün cezalı duruma düşmek mümkün. Cezalı durumların tespiti de kolaylaştı. Geçmişe dönük inceleme ve ceza kesilmesi de mümkün. Maliye isterse incelemeyi beş yıl sonra da başlatabilir. Cezalar yakıcı.

TÜKETİCİLERİN BANKALAR ARACILIĞIYLA ZORUNLU KILINAN ÖDEMELERİ
Maliye Bakanlığı, vergi mükelleflerinin 7 bin lira üzerindeki tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idaresi kanalıyla yaptırma zorunluluğunu yıllar önce getirmişti. Yasa, mükellef olmayanlar yönünde Maliye Bakanlığının kural koymasına ve zorunluluk getirmesine kapalıydı. İşte VUK’un mükerrer 257/1-2’nci maddelerinde yapılan değişikliklerle (7524 sayılı Kanun 6’ncı madde ile) bu engel aşıldı.
Hazine ve Maliye Bakanlığına bu yetki verildi. Bakanlık bu yetkiyi, 572 sıra no.lu VUK Tebliği ile 18.10.2024 tarihinde yürürlüğe girecek şekilde kullanarak vergi mükellefiyeti olmayanların da alımlarında 7 bin lirayı aşan ödemelerin banka ile yapılmasını zorunlu kıldı. Bu tutar, 575 sıra no.lu VUK Tebliği ile 30.11.2024 tarihinden geçerli olmak üzere 30 bin liraya çıkarıldı.

KAMU KURUMLARINDA ÇALIŞANLARIN DİKKATİNE
572 sıra no.lu Tebliğ incelendiğinde konuya büyük önem verildiği, seçilen örnekler üzerinde net olarak anlaşılıyor. Örneklerden ilki, kamu kurumunda çalışan bir memur üzerinden veriliyor. Bu memurun, evinde kullanmak üzere bir limited şirketinden sınırı aşan bir tutarda bir buzdolabı satın aldığı varsayılıyor. Tebliğ’de, sınır aşıldığı için işleme ait tahsilat ve ödemenin aracı finansal kurumla tevsikinin zorunlu olduğu belirtiliyor. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde hem devlet memuruna hem de limited şirkete ayrı ayrı ceza kesileceği vurgulanıyor.

İNCELEME KAPSAMINDAKİ KİŞİLER ÖNEMLİ
Yargı mensuplarının, askerlerin ve memurların soruşturulmasının belirli kuralları var. İzin alınması gerekiyor. Fakat burada birer tüketici olarak kabulüyle herhangi bir izin ve merasim aranmıyor. Devlette görevli herkes -asker, sivil, yargı mensubu da- cezaların menzili içinde bulunuyor. Özetle en küçük memurumuz da, en yüksek unvanlı bürokratımız da, en yüksek rütbeli komutanımız da, yüksek hakim ve savcılarımız da hem belge hem de para hareketleri yönünden, maliye denetim elemanlarının denetimine tabi kılınıyor.

BANKA GÖRMEYEN DE BANKAYA GİDECEK
İkinci örneğe ise herhangi bir banka hesabı veya kredi kartı bulunmayan nihai bir tüketici olan Bay (C) konu oluyor. Verilen örnekte Bay (C) bir AŞ’den banka ile ödeme zorunluluğu olan bir tutarda bir masa satın almıştır. Bay (C) ödemeyi yapmak için AŞ’nin hesabının bulunduğu bankanın bir şubesine gitmiş, ödemeyi yapmıştır. Bu hassasiyeti nedeniyle hem Bay (C) hem de şirket adına ceza kesilmeyeceği belirtilmiştir.

BANKAYLA YAPILMASI YETERLİ DEĞİL
Verilen örneklerde, ödemenin banka veya finans kurumunda yapılması yeterli değil deniyor. Cezaya maruz kalmamak için işleme ait açıklamalara yer vermek ve karşılığında banka dekontu almak suretiyle ödemenin yapılması gerektiği özellikle belirtiliyor.

TESPİT NASIL OLACAK?
Belge hareketleriyle para hareketlerini konu alan bu iki düzenlemenin kapsamına bütün tüketiciler giriyor. Şimdi diyeceksiniz ki tespiti nasıl olacak? Öyle ya, paranın rengi ve kokusu yoktur. Yatırıldığı muhasebe kayıtlarında kimliğini yitirir. Yağ ve sirke gibi ayrı durmaz. Hatta mafyatik para ile legal para, banka ve muhasebe kayıtlarında iç içe girerek sayıya dönüşür.
İşte, artık buralara takılıp kalmamak için tüketicinin de banka hesapları Maliye Bakanlığı inceleme elemanları tarafından incelenebilecek.

IBAN’A DİKKAT
Tamirciye gönderilen 600 lira var. Fatura veya fişi sorulacak. Alınmadığı anlaşılırsa belge almadığı için 5 bin tüketiciye, 10 bin lira tamirciye ceza söz konusu olacak. Hani artık “İban ver, para göndereyim.” deyince fiş veya faturasının alınması can alıcı önemde.
Hakeza eski cep telefonunu bir işletmeye sattın. Hesabına 2 bin lira geldi. Gider pusulası almadın. Yine 5 bin lira ceza. İşletmeye 10 bin lira.
Özetle, ticari işletmelere banka yoluyla gönderilen her para ile bu işletmelerden gelen her tutar için faturası veya fişinin temin edilmesi önemli. Satıcı düzenlemedi mi Maliye’ye bildirmek gerekiyor. Diğer türlü ceza nedeni.

BELGE ALMAK YETERLİ DEĞİL
Maliyeci, limited şirketin kayıtlarını incelerken tüketici adına 32 bin liralık fatura düzenlediğini gördü. Tahsilatı elden makbuz karşılığı yapılmış. Tüketici adına 5 bin lira, satıcı limited şirkete ise 20 bin lira ceza kesilecek.

EN YÜKSEK CEZA KAYIT DIŞI İÇİN
AŞ’nin hesapları incelediğinde 15 bin lira tutarlı buzdolabı teslimatı için fatura düzenlenmediğinin tespit edildiğini varsayalım. Para elden ödenmiş. İşte bu durum daha vahim. Tüketiciye kendi adına belge almadığı için 5 bin lira, parayı bankadan ödemediği için 5 bin lira toplamda 10 bin lira ceza kesilecek. Şirkete ise kesilecek ceza toplamda 30 bin lira olacak.
Tüketiciye “Belge temin etmediği için bir takvim yılında kesilecek ceza tutarı 50 bin lirayı aşamaz.” diye sınır getirilmiş. Para hareketleri yönünden ise unutulmuş olmalı ki ticari işletmeler için belirlenmiş üst sınır olan 20 milyon liraya kadar ceza kesileceği anlaşılıyor.

HER SONUÇ MÜMKÜN
İnceleme kapsamında 80 milyonun tamamı var. Belge düzeninin oturmasını sağlarsa kamu maliyesine katkısı olur. Diğer türlü cezalar hep çift dikiş. Hem belge yönünden hem para hareketleri yönünden, hem alıcıya hem satıcıya, hem para gönderene hem tahsil edecek olana. Bir taşla dört kuşun hedeflendiği durumlar var. Dileyen eline kalem kağıt alıp hesaplayabilir. Böyle bir bütçeyi kim tutar? Tabii, Maliyenin uygulama imkanı, tüketicinin de ödeme gücü olursa. Lakin bu uygulamaların kayıt dışılık yaratması gibi tehlikeli bir yanı da var.
Bu haber 631 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum