Geyve Ovası'nda Ateş Yanığı kabusu

Geyve Ayvası büyük tehdit altında! (GEYVE.COM ÖZEL HABER) .. Ateş Yanığı, Geyve Ovası'nda ayva üreticisinin kabusu oldu. Geyve ve Pamukova'da her geçen gün yayılan ateş yanığına karşı çiftçi sahipsiz bırakıldı.

Geyve Ovası'nda Ateş Yanığı kabusu
26 Mayıs 2024 - 11:58 - Güncelleme: 26 Mayıs 2024 - 13:16
Ayva üretiminin Dünya'da %16'sı, Türkiye'de ise %60'ından fazlasının yapıldığı bölgemizde Ateş Yanığı her geçen gün yayılıyor. 


ÜRETİCİ ÇARESİZ
Mücadele konusunda yetkililerin oralı olmadığı hastalık karşısında Ayva üreticisi kendi başının çaresine bakamıyor.

Ayva üretiminde Dünya'da ve Türkiye'de üretimin en çok yapıldığı Geyve ve Pamukova'da Ateş Yanığı ile mücadelede yetersiz kalan çiftçi, çareyi ayva ağaçlarını sökmekte buluyor.

AYVA'NIN BAŞKENTİNDE KABUS
Ateş yanığına karşı mücadele edemeyen ayva üreticisi ise çareyi ağaçları sökmekte buluyor. Ateş Yanığı, Geyve Ovası'nda üreticinin kabusu oldu. 


Tarım ve Orman Müdürleri ve Ziraat Odaları, Ateş Yanığı  tehdidi karşısında hiç bir çalışma yapmaması eli kolu bağlı üreticinin tepkisine neden oluyor.

ÇİFTÇİNİN SAHİBİ YOK
Pamukova'nın sevilen siyasetçilerinden SP Pamukova Belediye Başkan Adayı Ahmet Şen; "Pamukovada çiftçilerin sahibi yok, çaresiz kaldıkları için sonunda ayva bahçelerini sökmeye başladı" dedi. 
Ayva yanığı nedeniyle sökülen ağaçların fotoğraflarını paylaşan Ahmet Şen; tehlike karşısında çalışma yapmayan yetkililere seslenerek "Düğünde, cenazede, camide resim çektireceğinize gidin bu ayva bahçesinde resim çektirin" diyerek tepki gösterdi.

ŞOVU BIRAK, ATEŞ YANIĞINA BAK MÜDÜRÜM
Halk54.com'dan gazeteci Hüseyin Cumalı, geçtiğimiz günlerde Pamukova'da yaşanan bir olayla, Ateş Yanığı sorununu farklı bir bakış açısıyla gözler önüne serdi.

İşte Cumalı'nın haberi;

Pamukova'da çilek hasadı şovunu bırak... Ateş yanığına bak müdürüm!
Pamukova’da çilek hasadına katılan Sakarya Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Ulvi Özerdem’e ilçedeki üreticiler tepki gösterdi. “Hasadı bırak bizimle ilgilen” diye çiftçiler başta ateş yanığı olmak üzere birçok sorunları olduğunu dile getirdi.


NE OLMUŞTU!
Pamukova protokolü Hüseyinli Mahallesi’ndeki çilek tarlasında hasat yaptı. Pamukova Kaymakamı Gürsel Temurci, Sakarya Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Ulvi Özerdem, İl Müdür Yardımcısı Özgür Özcan ve Pamukova ilçe Müdürü Fatih Ahmet Balıca Pamukova ilçesinde devam eden çilek hasadına katıldı. Hüseyinli Mahalle Muhtarı Çağrı Lafçı eşliğinde çilek hasat eden protokol üreticilerle sohbet ederek sezonun hayırlı olması temennisinde bulundu.

ATEŞ SENİ ÇAĞRIYOR
Çilek hasadı medyaya yansıması sonrasında Pamukovalı meyve üreticilerinden Sakarya Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Ulvi Özerdem, Sakarya İl Müdür Yardımcısı Özgür Özcan ve Pamukova ilçe Müdürü Fatih Ahmet Balıca’ya tepki gecikmedi.  İlçedeki meyve ağaçlarında ateş yanığı başta olmak üzere birçok sıkıntı olduğunu belirten üreticiler Ayva bahçelerindeki "Ateş Yanığı"nın Ali müdürü çağırdığını belirten dertli çiftçi, “Müdür bey sen hasadı bırak da bizimle dertlen” dedi.


SAHAYA DA BEKLERİZ
Pamukova ve çevresindeki ayva ağaçlarındaki sıkıntılarla ilgili yardım ve destek istediklerini belirten çiftçiler, “Evet, il ve ilçe müdürlükleri kapısını gittiğimizde bizimle ilgileniyor. Ama ne kadar ilgileniyor. Bizim derdimiz var. Bu dertlerimizle öylesine değil, daha ilgili, yakın ve sahada yapılan çalışmalarla çözüm aranmalıdır. Mesela Pamukova’ya gelen Ali müdür ve ekibi sahaya çıktı mı! Ziraat Odası veya yetkililerle buluştu mu! Bizim sorunlarımıza daha çok ilgilenmelerini istiyoruz” dedi. 

İl MÜDÜRÜ, İL MÜDÜR YARDIMCISI, İLÇE TARIM MÜDÜRÜ VETERİNER! 
Pamukova'ya sık sık ziyarete giden Sakarya Tarım ve Orman İl Müdürü Ali Ulvi Özerdem, Sakarya İl Müdür Yardımcısı Özgür Özcan veteriner. Pamukova İlçe Tarım ve Orman Müdürü Fatih Ahmet Balıca'nında veteriner olması dikkat çekerken, Pamukova ziyaretlerinde yanlarında bir tane ziraat mühendisinin olmaması ise dikkat çekiyor.



ATEŞ YANIĞI NEDİR?
Ateş yanıklığı bulaşıcı, sistemik ve bakteriyel bir hastalıktır. Bakteri (erwinia amylovora) erken bahar döneminde çiçeklere saldırır ve daha sonra ince dallara oradan da ağaç sistemi boyunca ana dallara doğru hareket eder. "Ateş yanıklığı" adını, hastalığın bulaştığı yaprak, gövde ve kabukların yanık görüntüsünden alır. Bu alanlar siyah renkte, çekmiş ve çatlak görünebilir. Çiçekler solgunlaşırlar ve kahverengi bir renk alırlar; hastalık bulaştıktan 1-2 hafta sonrasında da ölürler.

Ateş yanığı ilk kez ABD de görülen hastalık, ülkemizde ise Orta Anadolu Bölgesinde 1985 yılında tespit edilmiş. Günümüzde ise ülkemizin hemen hemen her bölgesine yayılmış durumdadır.

NASIL YAYILIYOR!
Ateş yanıklığında ağacın kabuğunda bal renginde bir sızıntı görülebilir (bakteri ile doludur). İlkbahar aylarında sıcaklık 15 - 25 C° ‘ye ulaştığında, bakterinin uyku halinden çıkması ve hastalığın yayılması için gerekli uygun koşullar sağlanmış olur. Arılar, böcekler, kuşlar, sıçrayan yağmur damlaları ve rüzgar kolaylıkla bakteriyi yayar ve ateş yanıklığı hastalığı ortaya çıkar. Ateş yanıklığı genellikle elma ve armut ağaçlarını etkiler (hem meyve veren ağaçlar hem de süs ağacı türleri) fakat ayva ağaçları ve gülgiller familyasının diğer üyelerini de etkileyebilir – bu türlere bazı yaygın gül çeşitleri ve ağaç çileği bitkileri de dahildir.

Kışı enfekteli konukçu bitki artıklarında geçirir. Kurumuş kanser dokuları ve yara kabukları baharda çiçek enfeksiyonu için birincil derecede önemli yayılma ve bulaşma kaynağıdır.
Bakteri bitkiye doğrudan çiçeklerden, doğal açıklıklardan (stoma, lentisel ve hidatod) veya yaralardan giriş yapar. Böceklerle, rüzgâr veya yağmurla taşınır.

TESPİT VE TANIMLAMA
Belirtileri

Hastalığın isminden de anlaşıldığı gibi en tipik belirtisi, enfekteli bitki aksamının ateşten yanmış bir görünüm almasıdır. Nemli havalarda bu enfekteli kısımlarda krem rengi sütümsü bir akıntı oluşur ve bu akıntı, kuruduğunda elmada amber rengi, armutta ise kahverengine dönüşmektedir. Bu akıntı, hastalık etmeninin en karakteristik işaretidir.
İlk belirtiler genellikle tek bir çiçek veya tüm çiçek demetinde görülür. Başlangıçta enfekteli kısımlar suda haşlanmış gibi bir görünüm alır, solar, büzüşür kahverengileşir, zamanla siyahlaşarak ateşte yanmış gibi bir görünüm alır. Enfeksiyon çiçek tablasına doğru ilerler ve çiçek tablası koyu yeşil renkte, suda haşlanmış gibi bir görünüm alır. Çiçek
enfeksiyonunu, genç meyve enfeksiyonları takip eder. Hastalık ilerledikçe tüm sürgün, ana dallar ve gövdeye kadar enfeksiyon yayılabilir.
Taze sürgünler enfekte olduğunda siyahlaşır ve uç kısımları geriye doğru 180 derece kıvrılır. Bu belirti "Çobandeğneği" olarak adlandırılır. Dal ve gövdelerde enfekteli kısımlardaki dokular içeriye doğru çöker ve başlangıçta kırmızımsı- kahverengi bir hal alır.
Koşullar uygun olduğunda yine bu kısımlarda bakteriyel akıntılar oluşur. Hastalıklı kısımlarda kabuk bir bıçakla kaldırıldığında, kabuk dokusunun kahverengileştiği ve bu kahverengileşmenin sağlam doku içeri doğru ilerlediği görülür.

Tespit ve inceleme yöntemleri
Hastalığı tespit edebilmek için belirtiler görülebilir olduğunda üretim sezonu boyunca denetim yapmak zorunludur. Denetim süresi ve zamanı denetlenecek konukçu çeşidi ve coğrafi yerleşime göre belirlenir. Denetlemelerin, belirtilerin daha belirgin olarak görüldüğü çiçeklenmeden başlayarak geç yaz dönemine kadar olan dönemde yapılması tercih sebebidir. Kış boyunca, uyku halindeki bitkilerde kanserler her zaman görülebilir halde olmadığından hastalık tespiti oldukça zordur. Odunsu dokulardan meydana gelen latent bulaşma hastalık gelişiminde başlıca faktör olarak öne çıkmaktadır. 

NASIL YAYILDIĞI, DAĞILIM YOLLARI, ARAÇLARI
Hastalık etmeninin yayılmasında rüzgâr, yağmur, böcekler, insan ve kuşlar en önemli faktörler olarak sıralanmaktadır. Özellikle sürgün gelişiminin teşvik edildiği, kum fırtınası ve dolu gibi iklim olaylarının olduğu koşullarda ve emici böcek (yaprak biti, Psylla spp.)
popülasyonunun arttığı durumlarda çok şiddetli enfeksiyonlar görülebilir.

ZARARLI ORGANİZMANIN ÖNEMİ
Ekonomik Etki

Ateş yanıklığı hastalığı hassas konukçularda önemli bir zarara neden olmaktadır. Hastalık sadece o yılın ürününe değil, ayrıca bitkinin kendine de büyük ölçüde zarar vermektedir.
Uygun hava şartlarından sonra, çiçeklenme sırasında, ürün büyük ölçüde azalır, hatta bazı durumlarda tamamen biter.  

Kontrol (mücadele)
Hastalığın kontrolü için; dezenfeksiyon, budama, imha, ağacı besleme, dayanıklı veya toleranslı kültivar kullanımıyla birleşmiş bir kimyasal kontrol içeren entegre bir program tavsiye edilir. Kuzey Amerika’da, çiçeklenme sırasında streptomisin püskürtmek kontrol
sağlamaktadır. Özellikle iklimsel bilgiye dayanan uyarı sistemleri hastalığın başarılı ve ekonomik bir şekilde kontrol edilmesi için geliştirilmiştir. Kuzey Avrupa’da, tarımda streptomisin kullanımına
izin verilmediği için, flumequine, kasugamycin, fosetyl-Al gibi başka kimyasallar denenmiş ve belirli ölçülerde başarı sağlanmıştır. Oxonilic asit (Hikiki et al., 1989) ateş yanıklığının kontrolünde ümit verici bir kimyasal olarak görülmektedir.

Karantina Riski
Ateş yanıklığı EPPO bölgesi için önemli bir tehdittir ve E. amylovora EPPO A2 listesindeki en önemli zararlı organizmalardandır. (OEPP/EPPO, 1983). Ateş yanıklığı armut ve elma endüstrisinin yanı sıra fidanlıklarda olduğu gibi birçok süs bitkisinin de hassas konukçusu olması dolayısıyla fidan ticareti için de risk oluşturur. 

KARANTİNA TEDBİRLERİ
E. amylovora bir karantina zararlı organizmasıdır ve ülkeye sokulması birçok yerde yasaktır. Hastalığın görüldüğü ülkelerde dâhil bütün ülkeler çeşitli kısıtlamalar koymuştur.
Bitkinin tohumu hariç bütün organları patojenin yayılması için potansiyel kaynak olarak görülür ancak yaygın görüşe göre meyve pratikte önemsiz bir risktir. Bitki dokularını yok etmeden patojeni elimine etmenin kimyasal mücadele yolu bulunmamaktadır. 
Bu haber 1647 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum