Av. Burak Kılıç

Av. Burak Kılıç


Türk Hukuku'nda Evlatlıktan Red Müessesesi

18 Aralık 2024 - 19:45

      Eski Yeşilçam filmlerine bir bakalım. Fabrikalar sahibi olan Saim Bey’in zengin kızı fakir bir oğlana aşık olur ve Saim Bey bu aşkı adamları aracılığıyla öğrenir. Kızı olanlardan bihaber şekilde eve gelir, eve geldiğinde kızını odasına çağırır ve ona sinirli bir şekilde şöyle der: “Hemen o fakir, pis çocukla konuşmayı bırakacaksın, aksi takdirde seni evlatlıktan reddederim.” Ne kadar güzel ya değil mi? Hemen evlatlıktan reddediyorsun. Senden çıkıyor, çocuğuna miras düşmüyor. Harika gerçekten. Peki bakalım acaba kanunumuzda böyle bir şey gerçekten mümkün mü?  

      “Dediğimi yap yoksa seni evlatlıktan reddederim.” Ne güzel kafamıza göre çocuğu evlatlıktan çıkaralım. Miras almasın. Hatta beş çocuğumuz varsa dördünü sevmediğim için evlatlıktan reddedeyim de bütün malım, mülküm tek varisim, canım oğlum K’ya kalsın. Olsa ne güzel olur ! Ancak hukukumuzda evlatlıktan red olarak böylesine bir düzenleme söz konusu değildir. Ayrıca bu konu hakkında Türk hukukunda evlatlıktan red davası şeklinde bir dava türü bulunmamaktadır.

      Evlatlıktan red kavramı kanunda bizzat düzenlenmiş olmamakla beraber Kanun koyucu bu duruma yakın olarak mirasçılıktan çıkarma (mirastan ıskat) müessesesini koymuştur. Mirasçılıktan çıkarma, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 510 ila 513. Maddeleri arasında düzenlenmiştir.

      Ancak ve ancak Türk Medeni Kanunu’nun 510. maddesinde öngörülen şartların varlığı durumunda Mirasbırakan, yapacağı ölüme bağlı tasarruf işlemi mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilecektir.

Türk Medeni Kanununun 510. maddesi şöyle der:
 
Madde 510- Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
 

1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,

2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse.”

      Yani açılandığı üzere mirasbırakan ancak mirasçısı olacak olan kişi kendisine veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlemişse veya mirasbırakana veya onun aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemişse mirastan çıkarabilecektir. Mirasbırakan, çıkarma sebebini açık olarak belirtmelidir.

Bu kapsamda yalnız saklı paylı mirasçılar mirastan çıkarılabilecektir. Peki saklı paylı mirasçılar kimlerdir?  Bu konuyu ileride daha detaylı ele alacağım fakat kısaca özetlersek mirasbırakanın altsoyu (yani çocukları, torunları, torunlarının çocukları ve devamı vs.), mirasbırakanın anne ve babası ve bunların dışında mirasbırakanın eşi saklı paylı mirasçılar arasındadır.

1-) Bu kapsamda birinci şartımız saklı paya sahip yani yukarıda sayılan mirasçılardan olması gerekir.
Bir diğer husus mirasçılıktan çıkarmanın ölüme bağlı bir tasarrufla yapılması gerekir. Yani bir vasiyetname veya miras sözleşmesi şeklinde yapılması şarttır. Eğer kanunda şekil şartlarına uygun olmadan düzenlenen ölüme bağlı tasarrufla bir mirasçılıktan çıkarma işlemi yapılırsa bu çıkarmanın hukuken bir hükmü olmayacaktır.

2-) Bu kapsamda ikinci şartımız mirastan çıkarmanın ölüme bağlı bir tasarrufla yapılması gerekir.

3-) Ayrıca yukarıda kanun maddesinde yazan sebeplerin varlığı aranır. Yani mirasbırakanın mirasçısı olacak olan kişi mirasbırakana veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlemiş olmalı veya mirasbırakana veya onun aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemiş bulunursa mirasçılıktan çıkarılabilecektir.
 
• Peki altını çizdiğim mirasbırakanın yakınlarından kasıt nedir? Bu yakın kavramına kimlerin gireceğini mahkeme takdir edecektir. Ağır işlenen suç sebebiyle mirasbırakanı ciddi ve haklı bir elem ve üzüntüye sevk edecek kişi herkimse yakın olarak değerlendirilebilir. Altsoy, üstsoy, eş, kardeş, nişanlı, üvey anne, baba vs. olabilir.  Hatta bu yakınlık akrabalığa dayanmayadabilir. Örneğin mirasbırakanın öğretmeni, yakın arkadaşı, dostları bu yakınlık sınıfına dahil edilebilir.
• Ağır suçtan kasıt ne anlaşılmalıdır? Suçun ağır bir nitelik taşıyıp taşımadığının saptanmasında ceza hukuku kurallarına değil medeni (özel) hukuk kurallarına göre bir değerlendirme yapılmalıdır. Dolayısıyla suç oluşturan eylemin ceza kanunlarındaki süresi veya ağır ceza kapsamına sokulup sokulmadığı değil mirasbırakan ile mirasçı arasındaki olumsuz etki dikkate alınır.

      Çıkarma sebeplerinden bir diğeri ise mirasçının, mirasbırakana ve mirasbırakanın aile üyelerine karşı aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş olmasıdır. Bu durumun önemli ölçüde olup olmadığını objektif ve sübjektif kıstaslarla hakim belirleyecektir. Örneğin mirasçının anne ve babasına çok kötü davranması, malul anne veya babsını eve kabul etmemesi veya velayetin kötüye kullanılması bu durumlara örnek gösterilebilir.
 
• Mirasçılıktan çıkarılan kişinin çocuğu da mirasçılıktan mahrum kalır mı? Hayır. Mirasçılıktan çıkarılan kişinin çocuğu veya torunu da miras payını almaya hak sahibi olarak devam eder. 

      Kısaca özetlemek gerekirse hukukumuzda evlatlıktan red diye bir müessese doğrudan düzenlenmemiş, mirasçılıktan çıkarma adı altında düzenlenmiş olup bu da belirli şartlara tabi kılınmıştır.  Yani “Seni evlatlıktan reddediyorum” demekle hemen baba-oğul ilişkiniz bitmiş olmuyor. İçiniz rahat olsun.

Umarım yazdıklarımız faydalı olmuştur. Sağlıklı ve mutlu günlerle kalın. Kendinize iyi bakın.

Av. Burak Kılıç
 

Bu yazı 777 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum