Milli Mücadele'de GEYVE (1)
Bu yazı dizisine gereksinim duyulduğu düşüncesinde olduğumdan yazmam gerektiğine inanıyorum. Geyveli, Sakaryalı ve ülkesini seven herkesin bildiği, bilmesi gerektiği, bildiğini geleceğe aktarması gerektiği inancıyla yaşanmış Mili Mücadele günlerini çocukken büyüklerimden dinlediğim, okuyup araştırdığım kadarıyla yazmaya çalışacağım. Yazı dizisinin konusu, Geyve yöresinde Milli Mücadele yıllarında yaşananlar olacaktır. Yazı dizisi Mart, Nisan, Mayıs, Haziran aylarında yayınlanacaktır. Nedeninin yazı okundukça daha iyi anlaşılacağı kanaatindeyim. Okuyucularımdan istirhamım yazı dizisini sırasıyla takip edip okumalarıdır. Zira yazılar birbirinin devamı niteliğinde olacaktır.
"GEYVE’DE FİİLEN VE MÜSELLEHAN İSYAN"
Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik sayılarak çıkan Osmanlı Devleti orduları dağıtılmış, toprakları İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan askerleri tarafından işgal edilmeye başlanmıştır. Cephelerde kahramanca savaşan Geyvelilerin bazısı şehit olmuş, bazısı esir düşmüş, diğerleri de orduları dağıtıldığı için boynu bükük köylerine dönmüşlerdir.
Ne yapacağını bilmez bir durumda iken 1919 yılında Mustafa Kemal Paşa’nın işaretiyle Geyve işgale karşı direniş için örgütlenmeye başlamış, Geyve Müdafa-i Hukuk Cemiyetini kurmuştur. Cemiyet yöneticileri şu isimlerden teşekkül etmiştir: Kaymakam Hazım Bey, Jandarma Kumandanı Esat bey, Hafız Fuat Efendi (Celebi), Kardeşi Burhanettin, Rıza Bey (Şahin), Sefer Bey seçilmişlerdir. İaşe Heyetine; Hoca Bekir Efendi, Kudsi Efendi, Hafız Şevket Efendi seçilmişlerdir.
Geyve’de milli mücadele örgütlenmesi yapılırken bir nedenle Geyve Kaymakamı Hazım Bey Geyve’deki görevinden alınır. Geyve halkı bunun üzerine Dahiliye Nezaretine, (İçişleri Bakanlığı) iki telgraf çeker. Telgraflarda Geyve Kaymakamı İbrahim Hazım Bey’in behemehal geri verilmesini yoksa yerine yeni gelecek kaymakamı silah zoruyla geri göndereceklerini yazarlar. Bu sırada Geyve’ye kaymakam olarak Hamdi Namık Bey’in atandığı yazısı çıkmıştır.
Bu durumdan haberdar olan Mustafa Kemal Paşa İzmit Mutasarrıfı Sırrı Beye şu telgrafı çeker: "Geyve Kaymakamı İbrahim Hazım Bey bize iltihak ettiğinden dolayısıyla azil ve yerine Hamdi Namık bey isminde birisinin tâyin edilmiş olduğunu haber aldım. Hazım bey yerinde kalacaktır. Hamdi beyi de başka bir kazaya tâyin ederiz. Geyve'ye gitmemesini kendisine tebliğ edin. Ve neticeyi bana bildirin."
Yeni tayin olan kaymakam Hamdi Namık Bey, Geyvelilerin ve Mustafa Kemal Paşa’nın çektiği telgrafları İzmit’te öğrenir. Bunun üzerine kendisinin milli mücadele karşıtı olmadığını Mustafa Kemal Paşa'ya bildirir. Anlaşma üzerine eski kaymakam İbrahim Hazım Bey İznik’e Hamdi Namık Bey Geyve’ye kaymakam olarak görevlendirilir. Yeni kaymakam Hamdi Namık Bey eski kaymakam Hazım Bey’le birlikte Geyve’ye gelirler. Geyveliler yeni gelen kaymakamın Mustafa Kemal Paşa tarafında olduğunu öğrendiklerinden İstasyonda ( Alifuatpaşa) sevgiyle karşılarlar.
Bu sırada Geyve’de asayişsizlik hat safhadadır. Rum ve bazı diğer eşkıyalar yeterli asayiş kuvveti olmadığından rahatça hareket etmektedirler. Adam soymalar, yaralama ve öldürmeler sıradan olay durumundadır. Geyve eşrafı İttihatçı, itilafçı guruplaşması içindedir. Kaymakam Hamdi Bey bir gece ahalinin ileri gelenlerini toplayıp durumu müzakere ederek birlik ve beraberliği sağlamıştır. Geyve milis kuvveti oluşturularak asayişsizlik de önlenmiştir.
Bu sırada İngilizler İstanbul’dan Ankara’ya kadar tren istasyonlarını işgal etmiş ve oralarda konuşlanmışlardır. Arifiye, Geyve istasyon, Mekece istasyon ve Demiryolu Köprüleri İngiliz askerlerinin kontrolündedir. Mart 1920 de Mustafa Kemal Paşa telgrafla Geyve Kaymakamı Hamdi Beye Geyve köprüsünün uçurulmasını emreder. O sırada Geyve köprüsünü kontrol eden dört mitralyözlü iki yüz İngiliz askeri mevcuttur. Kaymakam Bey, bu köprünün gelecek için önemli olduğunu bunun için yıkılmaması gerektiği ve de bu işi başaramama ihtimali olduğunu bildirir. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa: "Öyle ise Mekece Köprüsü’nü tahrip edin!" emrini verir.
Kaymakam Hamdi Namık Bey M. Kemal Paşa’nın emri üzerine Geyve milisleri ile Üsküplü Mülazım Necip ve Yüzbaşı Rıfat Bey kuvvetleriyle gece saat üçte Mekece’ye giderler. Kuvvetlerini fazla göstermek için dağınık halde yayılarak Mekece istasyonunda bulunan İngiliz askerlerinin üzerine yaylım ateşi açarlar. İngiliz askerlerinden bazıları şaşkınlık içinde kendilerini Sakarya Nehrine atarlar. Geyve’den giden milli kuvvetler Mekece Köprüsünü de kısmi olarak tahrip ederler.
Bu durumu haber alan İstanbul’daki İngiliz komutanı Haydarpaşa ve İzmit’te bulunan trenleri göndererek Mekece, Akhisar (Pamukova), Geyve istasyonlarında bulunan İngiliz askerlerini yirmi dört saat içinde İstanbul’a çekmiştir. Geyve bölgesinde İngiliz askeri kalmamıştır. Bu durumdan haberdar olan İstanbul Hükümeti, Kaymakam Hamdi Namık Bey’i Divan-ı Harp’e verir. Divanı Harp de idamına karar verir. O tarihte İstanbul’da yayınlanan İkdam gazetesinde ki başlık şöyledir: ‘’ Geyve’de fiilen ve müsellehan isyan’’
Geyve kararını vermiş ve emperyalist işgalci İngilizlere elini kolunu sallayarak Anadolu’yu işgal edemeyeceklerini fiilen göstermiştir. Bu durum var olmanın ilk işareti olmuştur. (Devam edecek)
Arif Öztürk
(15 Mart 2012)