Akbay: Sakaryalılar kendi topraklarında yabancı, tarlalarında ırgat olma yolunda
Haluk Akbay: Sakaryalılar kendi topraklarında yabancı, tarlalarında ırgat olma yolunda Adapazarı Belediyesi Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Haluk Akbay geçmişten bu güne Sakarya'nın ekonomisini değerlendirdi.
22 Aralık 2022 - 11:52
Haluk Akbay'ın açıklamasının tamamı şöyle;
Adapazarı, İzmit’in nahiyesi durumunda olduğu zamanda Adapazarı tarım, kerestecilik, hayvancılık, Ticaret, endüstriyel bitki üretim ve satış merkezi olduğunu görüyoruz.
1893 yılında Adapazarı’nın ihracatı 12 milyon frank, ithalatı ise 2 milyon franktı. Haziran 1890'da Tren Adapazarı İstasyonu gelince şehirde üretilen mallar İstanbul ve yurt dışı pazarlamasına büyük katkısı olmuştur. Adapazarı’nın ekonomik zenginliği gümrüğün kurulmasına vesile olmuştur. Gümrük önü adı buradan gelmektedir.
20.yüzyılın başında Adapazarı kereste fabrikaları, tuğla üretimi, un fabrikaları, ipek fabrikaları, ipek böcekçiliği, tiftik, hububat, afyon, keten ve pamuklu kumaş üretimi, buğday, mısır, Ayçiçek üretimi yağ fabrikaları, patates, soğan, meyvecilik, canlı hayvan, yumurtacılık öne çıkmış ihracat yapar durumdadır.
Türkiye’de şahsi teşebbüs ve özel sermaye ile ilk kurulan bankalardan biri olan Adapazarı İslam Ticaret Bankası 9 Mart 1913 tarihinde Adapazarı’nda kurulmuştur. Kurucu hissedarları 13 aileden olup bunlar piyasada iştigal ettikleri meslekleri Zahire ve un ticareti, manifatura taciri, yumurta, otel işletmecisi, Karasu nahiyesi belediye reisi, ipek ve koza taciri şirket müfettişinden oluşmaktadır.
Sakarya Birinci organize sanayi bölgesi 7 Haziran 1993 yılında Sanayi ve Ticaret bakanlığının kararı ile uygulanmaya koymuştur. Toyota Eylül 1994 de üretime başlamıştır. Bu hamlenin arkasından Organize sanayi bölgeleri yapılarak şu an 9 adet OSB var olup yaklaşık 25 bin kişi istihdam edilmektedir.
Adapazarı belediyesi 6 Mart 2000 tarihli bakanlar kurulu kararı ile büyük şehir belediyesi statüsü kazandı. 2004 ve 2008 yıllarında yapılan yasal değişikliklerle Sakarya Büyük şehir olarak adı değiştirilerek 16 ilçe ve alanları Büyük şehir kapsamına alındı.
12 Kasım 2012 de büyükşehir yasası ile bağlı olarak köyler bir gecede mahalle oldu köyler yok edildi nüfus yavaş yavaş şehre gitmeye başladı.
Sakarya da bir yandan OSB ler ve Büyükşehir yasası Tarımsal üretime zarar verdi tarım alanları imara açıldı. Meralar ve tarım arazileri belediyeler tarafından kamu yararı adı altında amaç dışında kullanılmaya başlandı elde edilen ortak mallar belediyelerce satılmaya başlandı.
Tarımsal üretim ve hayvancılık büyükşehir yasası ile gerilemeye başlayınca tekrar çıkarılan yasa gereği eskiden köy olan sonradan mahalleye dönen yerler ilçe belediyeye başvurmak, ilçe meclisleri kararı ile kırsal alana dönebilmeleri yolu açılmasına rağmen belediyeler bunu uygulamayarak Sakarya’nın gelişmesine engel olmaktadır.
AKP iktidarı gayrimenkul yatırımı karşılığında vatandaşlık verme programına ilk 2017 yılında 1 milyon dolar ile başlayıp 250 bin dolara düşürüldü gelen tepkiler üzerine 400 bin dolara yükselttiler.
Memleketin toprağını yabancıya, sudan ucuz; şehit kanı ile aldık dolar ile parsel parsel satmaya başladık.
Sakarya'da yabancılara satılan arazi ve arsa bakımından ilk 10 il arasında 4 üncü ildir. Yine yabancıların ülkemizde konut aldığı ilk 10 il içinde 6'ncı İldir.
Organize sanayi bölgemizde ki şirketlerin genel merkezlerinin başka ilde olması nedeniyle vergileri Sakarya ya yatmamaktadır. Sakarya’ya sosyal kültürel ve ekonomik katkıları yoktur, sadece istihdam sağlamaktadır. Ancak ücret politikaları asgari ücret civarında, yoksulluk sınırının çok altındadır. Sendikalaşma yok denecek kadar azdır.
Sakarya, Türkiye’nin gayrisafi hasılasının % 37,5 sahip olan Marmara bölgesinde nüfus bakımından 6 inci büyük ilidir.
2020 yılı Marmara bölgesinde Sakarya’nın gayrisafi yurt içi hasıladan aldığı pay 57.688 TL dir. Marmara bölgesinin 11 ilin içinde 9 uncu gelen ildir daha sonra 52.284 TL ile Balıkesir, 50.646 TL ile Edirne gelmektedir. Rakamlar Sakaryalıların topraklarında ırgat olmaya hızla gittiklerini göstermektedir
Sakarya neden Hollanda olmasın?
Sakarya da yetişen tarımsal ürünlerin neden fabrikaları yoktur. Ayçiçek yağ fabrikası, Mısır Yağ fabrikası, nişasta fabrikaları, fındık yağ fabrikaları, patates cipsi, soğan fabrikaları, domates salça fabrikaları, kereviz fabrikaları, alternatif aromatik bitkileri işleyen fabrikalar gibi ham maddesi olan tarım ürünleri yine hayvancılık, sütçülük, yumurta, süs bitkileri yetiştiriciliği ile geliştirilmesi neden düşünülmüyor. Tarım ve gıda ürünlerinin ihracatını artırmak yeni ihracatçılar kazanmak için Sakarya İhracatçı Birliği kurulmalıdır.
Sakarya tarım ürünleri ve gıda ürünleri üretmesi Tarımsal ihracatı yüksek bir İL olmasını sağlayacağına inanıyorum.
Bunun için Kamu-Üniversite-Özel sektör iş birliği, planlı ve verimli üretim modeli, doğru destek politikası, Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları, başlangıç ve girişimciliği destekleyen yatırım iklimi, kooperatifleşme ve katma değerli pazarlama stratejileri gibi faktörler kullanılarak bunun gerçekleşmesi mümkündür. Burada Başta Valilik, Büyükşehir belediye başkanları, ilçe belediye başkanları, Ziraat odaları, Ziraat Mühendisleri, Ticaret ve Sanayi odası, esnaf odaları STK lar Tarım İl müdürlükleri, siyasilerin elbirliği olacak projelerdir.
“MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ TARIMDIR”
Bunun için tarımda kalkınmaya büyük önem verilmelidir. Tarım arazileri ve meralarımız korumalıyız, Kaybedecek toprağımız yoktur.
Pandemi, küresel ve ulusal krizler, beslenme ihtiyacımızı karşılamamızı sağlayan tarım alanlarımızı çok daha iyi kullanmanın önemini ortaya çıkarmıştır.
2022 Dünya gıda günü önümüzdeki yıllarda yaşanacak gıda krizlerine dikkatimizi çekmektedir.
Sakarya’da tarım sefer birliği ilan etmeliyiz.
Organize Sanayideki kuruluşlarında gelecekte varlıklarını sürdürmeleri için katma değeri yüksek sanayi ye geçmeli onun için AR-GE ye yatırım yapmalıdırlar.
Sakarya’nın ve Türkiye’nin kalkınması için Sanayide hammaddeleri işlenmiş duruma sokup yüksek teknoloji ile değerlendirerek kullanılacak ürünler durumuna getirmeli, kendi Patentlerimizle dünya markası olmalıyız aksi halde sanayi ülkesi ve sanayici de olamayız.
Bu haber 1079 defa okunmuştur.
FACEBOOK YORUMLAR