27 saatte 4 deprem oldu... Olası Geyve depreminin habercisi mi?

Yaşanan depremler sonrasında akıllarda yine o soru geldi..

Küçük depremler olası Geyve depremini tetikler mi? 
Medyabar.com, o sorunun ve daha fazlasının cevabını Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu'ya sordu... 

İşte Utku'cunun verdiği cevaplar...

Kandilli Rasathanesi Deprem  Araştırma Enstitüsü'nden alınan verilere göre deprem serisinin ilki 2 akşam önce 11 Kasım saat 22:25'te 2,1 şiddetinde Karapürçek'te meydana geldi.

O depremin hemen ardından Akyazı Ballıkaya'da 12 Kasım Cuma günü (DÜN) 18:34'te 1,3 şiddetinde bir deprem daha meydana geldi.

Yaşanan depremin ardından 3'ncü depremin adresi dün gece 23:47'de yine Karapürçek ve yine aynı şiddette (2,1) olarak kayıtlara geçti. 

Depremlerle sarsılan bölgede gece saatlerinde bir önceki depremden yaklaşık 4 saat sonra 03:47'de 2,7 şiddetinde bir başka deprem daha oluştu. Erenler ilçesi Kayalarmemduhiye'de meydana gelen deprem sonrasında bölge halkında neredeyse 36 saat içerisinde yaşanan 4 sarsıntı tedirginlik yarattı. 

1999 depreminden sonra büyük acılar yaşayan bölge halkı bu depremlerin yeni ve büyük bir depremin habercisi olup olmadığını sorgulamaya başladı. 

Kafalardaki o soruların cevabını Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Murat Utkucu, medyabar.com'a açıkladı.

Murat Utkucu'ya göre Akyazı ve çevresinde meydana gelen ufak çaplı depremlerin tamamı 1999 depreminin artçı depremleri ve bu depremlerin büyük bir depremi tetikleme gibi bir olasılığı yok...

"MİNİBÜSE BİNMEK NE KADAR RİSKLİYE RİSK O KADAR"
Kılcal tabir edilebilecek ufak bir fay yumağının bulunduğu Akyazı bölgesinde bu tür depremlerin daha uzun süre yaşanacağını söyelen Utkucu "Orası bir kavşak noktası gibi düşünün. 1967 depremini yapan fayla 1999 depremini yapan fayın kesiştiği bir nokta ve sayısız ufak fay hatları var o bölgede... 1999 depremi sonrasında boşalan enerji ile küçük faylarda yaşanan hareketlilik zaman zaman devem ediyor ve daha da devam edecek...Fakat orada yaşanan depremler tehlikeli değiller. Artçı depremler ve tetikleyecekleri bir fay yok. Minibüe binmek kadar riskli desek sanırım anlaşılır" dedi. 

30 SENEDE BİR DEPREM SÖYLEMİ YANLIŞ ANLAŞILIYOR
Sakarya genelinde 30 senede bir deprem yaşandığı görüşü var. Evet Sakarya'da 30 senede bir deprem oluşabiliyor. Ama bir dahaki deprem Sakarya'yı yerle bir eden 1999 Depremi olmayacak. Yani aynı fay bir daha bizi yakın zamanda tehtit etmeyecek. 1999'da kırılan fay hattının yenidn enerji biriktirip kırılması yaklaşık 250 yılı bulacak. Aynı şekilde Geyve'de 1419'da en son kırılan fayın bir daha kırılması 800-850 seneyi bulabilir... Normal süreçte giderse 150-200 senesi daha var ama kırılmayacak demek te yanlış olur... Bugün deprem olacak demek yanlış, ama bugün deprem olmayacak demek te yanlış. Deprem her an olabilir" dedi.  

ASIL TEHLİKE GEYVE HATTI
Utkucu, “Bu depremin bizim bölgemizdeki bir depremi tetikleyip tetiklemeyeceği konuşuluyor. Tetikleme ihtimali yok. Öyle bir bağlantı yok. Sakarya’da daha önce 1999 depreminde o hat kırıldı. 1943 Depreminde de Hendek’ten geçen fay hattı kırıldı. Fakat şöyle bir şey var; Hendek fayının ne kadarı 1943 depreminde kırıldı, onunla ilgili tam bir bilgimiz yok, araştırmalar devam etmekte. Bir de Geyve’den geçen bir hattımız var. Kuzey Anadolu fay zonunun güney kolu. Bu kol 1419 depreminden beri kırılmamış. Geyve, Pamukova, Gemlik,  Bandırmadan geçen hat. Buraları ileride bekleyeceğimiz en büyük tehlike Sakarya açısından Geyve’den geçen hat” dedi.

‘UNUTMAMAMIZ LAZIM’
Depreme hazırlık konusunda herkes görev düştüğünü belirten Prof. Dr. Murat Utkucu, “ Türkiye bir deprem ülkesidir gerçeğini unutmamak lazım. Mümkün olduğunca bu konuda araştırmaları yapmak ve kendimizi ona göre depreme hazır hale getirmek lazım. Bu konuda da 1999 depreminden sonra büyük yol kat edildi. Müdahale bakımından devletin başarısını gördük. Devletimizin baya mesafe yol kat ettiği görülüyor. Ama akademik araştırmalar konusunda gelince bir hız düşüklüğü olduğunu söyleyebilirim. Yani kaç tane deprem konusunda araştırma yapan var. Deprem ülkesi olmamıza rağmen deprem konusunda  yapılan araştırmalar bir elin parmak sayısını geçmez” dedi.